İptal Davası ve Tam Yargı Davası Arasındaki Farklar

İdareyle başı derde giren biriysen ya da bir kamu kurumu sana haksız yere işlem yaptıysa, büyük ihtimalle “idare mahkemesine dava açmam gerekiyor” diye düşündün. Ancak işte tam bu noktada karşına iki farklı dava türü çıkıyor: iptal davası ve tam yargı davası. Her ikisi de idari yargı yolları ama amaçları, etkileri ve sonuçları birbirinden çok farklı.

İptal Davası Ne İşe Yarar?

İptal davası, adından da anlaşılacağı gibi, idarenin yaptığı bir işlemin hukuka aykırı olduğu iddiasıyla o işlemin iptalini talep ettiğin bir davadır. Yani devletin ya da herhangi bir kamu kurumunun aldığı bir karar, yaptığı bir işlem seni doğrudan etkiliyorsa ve sen bu işlemin haksız ya da kanunsuz olduğunu düşünüyorsan, iptal davası açarak bu işlemin ortadan kaldırılmasını isteyebilirsin.

Mesela belediye senin ruhsatını iptal etti, ya da bir kamu ihalesinden seni haksız yere eledi. Ya da öğretmenlik ataman yapılmadı. Bu tarz işlemler, doğrudan haklarını etkilediği için sen “bu işlem hukuka aykırı” diyerek iptal davası açabilirsin.

İptal davasının özelliği şudur: sadece işlemin ortadan kaldırılmasını sağlarsın. Yani davayı kazanırsan mahkeme o işlemi iptal eder ama sana bir tazminat ödemez. Çünkü iptal davası “zararın telafisi” değil, “hukuka aykırı işlemin ortadan kaldırılması” içindir. Ama bu işlemin iptal edilmesiyle birlikte dolaylı olarak hakların geri gelebilir. Örneğin, hukuka aykırı olarak iptal edilen ruhsatın geri alınırsa işine devam edebilirsin.

Ayrıca iptal davası açabilmek için işlemin kesin ve yürütülebilir olması gerekir. Henüz alınmamış ya da sadece fikir aşamasında olan bir işlem için iptal davası açamazsın. Ve tabii ki süre sınırı var: işlem tebliğ edildikten sonra genellikle 60 gün içinde dava açman gerekir. Bu süreyi kaçırırsan mahkeme davayı doğrudan reddeder.

Tam Yargı Davası Neden Açılır?

Tam yargı davası ise iptal davasından farklı olarak zarar gören kişinin maddi veya manevi zararının tazmini amacıyla açtığı davadır. Burada artık mesele “bu işlem iptal edilsin” değil, “bu işlem yüzünden bana zarar verildi, bunun karşılığını istiyorum” demektir.

Diyelim ki bir kamu hastanesinde doktor ihmali yüzünden ciddi bir sağlık problemi yaşadın. Ya da devletin yaptığı yanlış bir işlem yüzünden işini, gelirini kaybettin. Bu durumda devletten tazminat talep edebilirsin ve bunun yolu da tam yargı davasıdır.

Tam yargı davası doğrudan maddi ve manevi zararların karşılanması üzerine kurulu bir sistemdir. Dava sonunda mahkeme sana tazminat ödenmesine hükmederse, devlet bu kararı uygulamak zorundadır. Ancak burada da bazı teknik ayrıntılar var. Örneğin zarar ile idari işlem arasında doğrudan bir illiyet bağı olması gerekir. Yani zarar gerçekten o işlemden kaynaklanmış olmalı. Aksi halde dava reddedilir.

Bu davalarda da süreler önemlidir. Genellikle zararın öğrenilmesinden itibaren 1 yıl ve her halükarda işlemin yapılmasından itibaren 5 yıl içinde dava açılmalıdır. Ayrıca dava açmadan önce çoğu zaman idareye başvurarak zararının tazminini istemek, yani “ön başvuru” yapmak zorundasın. Bu başvuru reddedilirse ya da cevap verilmezse, ancak o zaman dava açma hakkı doğar.

En Temel Farkları Nasıl Ayırabilirsin?

Şimdi aradaki farkları netleştirelim. İptal davasında odak nokta işlemin kendisidir. Yani devlet bir karar aldı ve sen bu kararın yanlış olduğunu söylüyorsun. Amacın bu işlemi durdurmak. Tam yargı davasında ise odak noktası senin gördüğün zarardır. İşlem doğru ya da yanlış olabilir ama senin mağduriyetin varsa, devletten bu zararın karşılanmasını istersin.

İptal davası sonucu işlem iptal edilir ama sana bir ödeme yapılmaz. Tam yargı davası sonucu devlet sana tazminat ödeyebilir. Bir başka deyişle iptal davası “o işlemi geri al”, tam yargı davası “benim zararımı karşıla” demektir.

Bazı durumlarda her iki dava birlikte de açılabilir. Özellikle ciddi mağduriyet yaratan işlemlerde önce iptal davası açılıp işlem ortadan kaldırılır, sonra da tam yargı davasıyla tazminat istenir. Ya da ikisi aynı dilekçede birlikte açılabilir. Buna bileşik dava denir. Ancak her durumda usul kurallarına dikkat etmek gerekir, çünkü idare hukuku detaylarla dolu bir alandır ve küçük bir hata bile davayı kaybettirebilir.

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir